24 Mart 2012 Cumartesi

Bir paris düşer

temsili, afilli ve dokunaklı  fotoğraf
Bir paris düşer ellerime,
ıslak sokaklar arasında bir tutam saçın kokusu saçılır,
ıslak saçlar bazen dudaklara yapışır
ve dudaklar kavuşur
bir paris düşerken ellerime.

Bazen geçmişi hatırlıyorum da
ne çok eskimiş kelimeler
ve akordeon solosunda acıları tarifsiz bırakan
bir hoşçakal.

bir kırık, kırmızı mızıkaya üfürüyorum hala,
sokaklara yağmurlar yağıyor,
gitmeler üzerine rüyalardan yeni uyanmışım,
taşlara sürtüyor ayaklarım,
taş sokaklarda yırtık afişler arasında seni arıyorum.
yahut seni değil
sana ait bir şeyi.
sokaklar hala ıslak,
saçların gibi,
sokaklar hala soğuk,
sözlerin gibi,
taşlarla kuşaltılmış sokaklar,
yarınların gibi,
köhne sokakların,
kirli duvarları arasında bir afiş çarpıyor gözüme,
ve bir paris düşüyor ellerime
ellerimde fırından yeni çıkan ekmek kokusuyla,
öpüyorum tüm o sokakları,
artık seni öpemediklerime sayarlar.
ve gün ışıyor olmalı uzaklarda
biliyorum,
sabahın ilk ışıklarında açıyor her seferinde sardunyalar.

http://www.youtube.com/watch?v=Y0DWmSrGYMA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder