20 Eylül 2009 Pazar

why am i warm in the shadows of paris


düşler,
bir çocuğun kırık kollu oyuncağı gibi
buruk.

düşler
bir kitabın yarım kalmış sayfası gibi
eksik.

düşler
boğazdan geçen gemiler gibi
büyüyor yaklaştıkça

düşler
her seferinde son bir bakış gibi
kaçak.

düşler
gülüşlerden düşen bir hüzün
çok uzaklarda yağan bir yağmur kokusunda konaklayan misafir.

düşler geçmişe yabancı
hep gelecekten tanıdık
kalbinden eline damla damla
ve rengarenk düşen
buruk
eksik
ve kaçak
düşler.


Çok çabuk değişiyor hayatlar, içinde bulunduğumuz anda anlayamadığımız bir çok şey gibi adapte olmaya çabalayana kadar yenisi beliriyor. Tutunacak dal niyetine sarıldığımız çoğu zaman gerçeklerden uzaklar oluyor, misal düşler...

bazen en masum anlara tanıklık ediyor düşler,
bazen en hınzır duyguların günahı oluyor.
kimi zaman yerin yedi kat altına atılan bir tohumun dönüşümü gibi cesaret verici; lavlar arasından katman katman açmaya çalışan bir papatya gibi.
ve, ya çıkarsa ihtimalleri üzerine kuruluyor hayaller.

kimi zaman gökyüzünü kaplayan bulutlarda aranan bir anlam oluyor düşler,
şanslıysak renklerin gözümüze oynadığı ıslak ışık oyunlarına kapılıp bizi sarmalamalarına kendimizi bıraktığımız,
şefkatle ve usul usul...

düşler, parıltılı yaşamların
ışıksız evlere vuran gölgeleri kimileri için.
yokluğun hayati anlamda ifade bulduğu,
ve insanların sofralarında ekmek arası umutla karınlarını doyurduğu.

kimileri için düşler, selin alıp götürtüğü ve usulca denize teslim ettiği hayatlar gibi ruhların uslarına tam o an son kez düşenlerdir,
çoğu kez her bakımdan zor geçen günlerde bir kaçıştır bir anlığına dahi olsa, düşler...

düşler,çoğu kez başkalarının yanlışlarını ve hatalarını bizzat ödendiği zamanlarda, kişinin tüm olan bitenden kendini sorumlu hissettiği garip psikolojik bir algısal hal bütünüyken, en basit ifade ile bir gökkuşağının tam ortasında bulunmakta olabilir.

düşsel bir fotografın
üşengeç gözlerde ki
anlık kaçamakları düşler

kimi zaman ve kimi hallerde
kimilerimize sunduğu hayatlardır düşler.
varla yok arası
yokken var olasıdır düşler...