14 Ağustos 2010 Cumartesi

noktalar


Tanıdı mı beni gözlerin
bir merhabanla aydınlanırdı yollarım,
yabancıydım,
kanaatle maviden yeşil sulara.

dönerken gökyüzünü yararcasına değirmenler
acırdı içim.
yıldızlar altında bir ulu çınar
gövdesini tam iki kere kucaklarım.

ve aniden nedesiz bir sevinçle dolardı içim
ilgi çekici değil bildiklerim
sevmekle başlar ya her şey
tüm hikayelerimi en çok ben severim.

ve yalanlarımla kurduğum düş bahçesinin
salıncağında
sallanan çocukluğumun
hala sürter ayakları yere.

yırttık yine pabuçları ne desek olmuyor fayda.
bu seferde yalın ayak karşıladım gölgemi.

o kadar içten çağırdın ki adımı
nasıl bakarım ardıma.

bak hemen yıldızlar şurada değil mi
vurma ışığını böyle yüzüme,
ihtiyarlık böyle bir şey genç yaşlarda,
korkarım.

geçip giden bir ben değilim bu yoldan
son da olmayacak,
yakışıklı kelimelerin saçlarını tarar
koymayı unuttuğum tüm o güzel noktalar.

devam edecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder