10 Ocak 2009 Cumartesi

Hancı



Soğuk bir pazar günü düştüm yollara, gri ve dumanlı bir havada kurşun gibi bir ağırlık çökmüştü otobüs duraklarına...
Düşünceler bir sarmaşık gibi sarmıştı içimi, bir adım daha fazla atsam bir tanesinden kurtulacağım sanmıştım.
Yanılmıştım.
oysa tek istediğim bilmediğim bir yere ulaşmaktı belki oranın neresi olduğunu bilsem ulaşmak için başka bir telaşa girecektim ama gelecek bilinmezdi.
kararlar kararlar...
çoğu zaman bir karar arifesinde düşülen ikilemler insanı olduğundan daha güçsüz bir hale sokar bu durum gittikçe çözümsüz bir hal almaya başlar. Önce düşünceleri, sonra düşleri en sonda rüyalar dahil tüm içselliği ele geçirir. Bir karar alabilmek için ihtiyaç duyulan en önemli şey bilgidir sonra iç güdüler gelir, bilgi insanlığın gelişimi ile önemi daha çok artmış bir miktar modern zaman getirisidir. Bu modern zamanı düşüncenin aydınlanması dönemlerinden itibaren alabiliriz. İç güdüleri tanımlamak için ise insanlığın kendini keşfetmesine gerek yoktur. En yalın ve basit ifade ile, sana en tanıdık sesin kulağına fısıldamasıdır bir şeyleri.
Önemli kararlar arifesinde karar almaktan korkmak.
Bu halinen temel özelliği yanlış yapmaktan korkmaktır, peki ama neyin doğru neyin yanlış olabileceği konusunda yeteri kadar bilgi sahibi değilsek yanlış veya doğru olabileceğini nasıl anlarız?
Bu durumda geriye tek bir seçm yöntemi kalır içgüdüler. Bu da bizi ilk başladığımız noktaya geri götürür.
İnsan düşünce yolunda cahil bir gezgindir. Karşısına ne zaman ne çıkacağını bilmeden cehaletin verdiği cesaretle hep bir adım daha ilerler, bilinen tek gerçek sona doğru alınan bu yolda, asıl önemli olan o yolu nasıl aldığındır.
O zaman karar verirken önemli olan bu kararın kişide oluşturacağı o tarifsiz,soyut ancak varlığını bir şekilde belli edebilme yeteneğine sahip histir. Nitekim bu his yine insanın başka kararlar verirken başvuracağı içgüdülerininde bir parçası olacak duyguyu oluşturacaktır.
Bunca karmaşadan sonra bir zaman makinasına sahipseniz sizin için sorun yok demektir, çok uzun yıllar yaşayıp tecrübe denilen şeyden edindiysenizde eski fotoğraflar hatırlamanız için yardımcı olacaktır. Genç yolcular için ise belki bir hancı ile ufak bir sohbet faydalı olabilir!
ha bu arada hancı!
bana şarap getir, köpeğime de biraz et!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder