1981
1982
1983
1984
1985...
Her bir sesin sokaklarda yankılanıyor.
Bilmem, daha kaç vakit sürecek bu mahcubiyetin.
Yalnızlık hiç bu kadar kuvvetli esmemişti yüreğime
Ciğerim ise gecenin üçünde bir darağacında sallanıyor.
Bir boşluktu bu yol, içimde
Doldurulamayan zifiri,
Kıyısı deniz olan bir ülkenin hasreti
Güneşle birlikte üzerime doğuyor.
Okyanusun çok ötesinde
Bir cetvel, bir pergel
İnsanlığın üzerini çiziyor
Üç beş satırda bir fotoğraf karesi yahut bir tabloda istiklal
Mutluluğu anlatamıyor be Abidin.
bir gün,
12 eylül,
ha 1980 ha 2010
bir zafer,
yarı final sırbistan, son üç dakika kala öne geçen bir takım, 0,5 sn. kala kazanılan bir maç, final A.B.D ile ve şampiyonluk!?
Yine birilerinin çocukları kazanıyor!
bir seçim,
Değer mi ucu, değmez mi
Bıçak sırtında bir ülke
Her seferinde çimler eziliyor
çemberin içinde.
Ve bir türkü,
bomboş odaların rutubetiyle yankılanıyor
“kerküğün zindanına attılar beni
mazlumlar sürüsüne kattılar beni
bir yanım dağladılar ateşle annem
ne suçum ne günahım yaktılar beni
türkmen obalarından göçen anneler
ne yuvaları kalmış ne de haneler
gökkubbeyi sarar mazlum feryadım
elbette birgün güler bize seneler”
bir film/kitap/felsefe
gün alıyoruz
george orwell 1984 den.
Birilerinin çocukları yine kazanıyor!
Son sözler hep bizim de bir anlamı kalmıyor
Hadi yine,
Eyvallah!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder