14 Ocak 2012 Cumartesi

kulübe


Sığınmak en yaşamsal duygudur.
Bütün canlılar sığınılacak bir yer bulma güdüsü ile hareket eder, yaşar ve bu uğurda ölür.

Bazen bir limandır sığınılacak.
bazen sıcak bir yatak bu yüzden.

bazen bir güneş ışığına sığınırsın,
bazen rüzgardan korunaklı kuytu bir köşeye.

bazen bir yağmurdan kaçmak için saçak altı olur sığınağın,
bazen boranda kardan ve kuru ayazdan koruyacak seni, eski bir kömür sobasında ki o tok sesli ateşin etrafıdır, sığınağın.

Herkesin bir sığınağı vardır.

Fark etmese de,
kabul etmese de,
yılgın kalabalıklardan sığınmak için saklandığı bir iç dünyası.
yorgun hayallere daldığı düşleri, iki satırı için milyon kelime ettirecek kitaplarıdır sığınağı.

Kimi zaman bir film sahnesi, bir fotoğraf karesinde saatlerce sığınabilir.

Yahut bir dost sohbeti için tüm hikayelerini biriktirip, korkularından sıyrılıp soluğu o masada alabilir sığınmak için.

İki tas çorbanın tüten dumanı da olur, o eski kulübe de sığınağın.

Ve bazen,
bir annenin kucağıdır sığınak,
kanayan dizlerine üflemesi için oturduğun.
ve bazen de bir babanın elleridir
ilk iki tekerlekli bisikletinin selesini tutan.

Bazen bir abi'nin sözleri,
ablanın gülüşü,
kardeşin sıcaklığıdır.

bazen de
sevgilinin eşsiz dokunuşudur saçlarına, yanaklarına, yüreğine.

Unutmamak gereken tek şey sığınak olarak gördüklerimizin de bir sığınağa ihtiyacı olduğudur.
İşte bazen unutmamak da sığınılası bir hal alır bu yüzden.

http://fizy.com/#s/1ai54k

1 yorum:

  1. "...arayışımız farklı yerler, insanlar, mekanlar olsa da aslında tanıdığımız yerlerde tanıdığımız kişilerleyizdir hep." demiştim de tam anlamıyla sığınmaktı kastettiğim.

    YanıtlaSil